12 Haziran 2008 Perşembe

Bir Ayrılış Hikayesi


Erkek kadına dedi ki:-Seni seviyorum,ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,ama nasıl,kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,yüzde yüz, yüzde bin beş yüz, yüzde hudutsuz kere yüz...
Kadın erkeğe dedi ki:
-Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
Ve ben artık
biliyorum:Toprağın -
yüzü güneşli bir ana gibi -
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
Fakat neyleyimsaçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil
değil!
Sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun gözlerine bakarak..
Sen
yürümelisin,
beni bırakarak... Kadın sustu.Sarıldılar...
Bir kitap düştü yere...
Kapandı bir pencere...
Ayrıldılar...


Nazım Hikmet Ran

Hiç yorum yok: