"... Duyarlılık, hiç de büyük bir dehanın niteliği değildir. Böyle bir kimse adaleti sever, ama bu erdemi, tadını çıkarmadan gösterir. Her şeyi yapan, gönlü değil kafasıdır. Duyarlı adam, beklenmedik bir durum karşısında, şaşırır kalır. Böylesi, ne büyük bir bakan, ne büyük bir komutan, ne büyük bir kral, ne büyük bir avukat, ne de büyük bir hekim olabilir. İsterseniz bütün tiyatroyu bu ağlamaklı heriflerle doldurun, ama bir tekini bile sahneye çıkarmayın. Kadınlara bakın, duyarlılık bakımından bizi ne denli geride bırakırlar. Tutku anlarında bizi onlarla karşılaştırmaya hiç olanak mı var? Ama o durumu yaşarken biz onlardan ne denli geri kalıyorsak, öykünme konusunda da onlar bizden geride kalırlar. Düşlemgücü zayıflığı olmaksızın kesinlikle duyarlılık olmaz. Gerçekten erkek olan bir adamın bir damla gözyaşı, bizi bir kadının bütün ağlamalarından daha çok etkiler. Sık sık söz ettiğim büyük oyunda, o dünya oyununda, kanı kaynayan bütün insanlar sahnededir. Bütün dahilerse, koltukta bulunur. Birincilere deli denir, bunların cinnetini kopya etmeye uğraşan ötekilereyse, bilge derler..."
Denis Diderot
*Aykırı Düşünceler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder