12 Ocak 2015 Pazartesi

Kayboldum

Kayboldum...

Az bozulmuş bir sokakta bir yerde buldum kendimi.
Kayboldum ama öyle güzel kayboldum ki sorma.
Yürüdüm, dolaştım, oturdum, kalktım.
Pencereler gördüm, kediler gördüm, cumbaların altından geçtim.
Kaldırımlar yürüdüm, çocukları sevdim, çocuklara kızdım, insanlara kızdım.
İnsanlar gördüm, köpekler sevdim.

Kayboldum...

Bir sokağa girdim sonra,
Sokakta beni gördüm.
Bir tramvay geçti yanımdan,
Meryem'i gördüm diğer yanımda.
Uçsuz bucaksız bir Meryem...
Tramvayın ardında(n) evler gördüm.
Basamaklar, tahta kapılar, ketum tokmaklar...
Sonra pencereler gördüm yine, pencerelerden baktım,
İnsanlar gördüm
Mutlu, mutsuz, dinlenmiş, yorulmuş...
Öyle insanlar gördüm.
Onlar beni gördüler, sonra beni gördüm yine,

Kayboldum...

Pencerelerden bakıyordu, sessiz, kararsız...
İnce bir huzur vardı yüzünde.
İnce huzurlarda hep hüzün vardır diye düşündü.
"Eski bir anahtarım olsaydı" dedi, "şu kapıyı açsaydım,
Oturup cumbanın önüne penceremden baksaydım."
"Tramvayı görseydim" dedi, "ardında evler, insanlar görseydim.
Boylu boyunca Meryem'i görseydim.
Kediler, köpekler görseydim de sonra kendimi sevseydim..."

19.11.2013

Hiç yorum yok: